İnsanlık Tarihinin En Eski İbadet Merkezi Göbeklitepe Hakkında Şaşırtan Gerçekler

Günümüzden tam 12.000 yıl öncesine dayanan geçmişi ile ortaya çıkan Göbeklitepe, Şanlıurfa'da tarihi baştan yazacak yeni bulgular sunmaya devam ediyor. İşte herkesin merak ettiği Göbeklitepe gerçekleri!
İnsanlık Tarihinin En Eski İbadet Merkezi Göbeklitepe Hakkında Şaşırtan Gerçekler

İnsanlık Tarihinin En Eski İbadet Merkezi Göbeklitepe Hakkında  11 Gerçek

Güneydoğu’daki tarım arazilerinde manzaranın dışında yükselen bir tepe var. Çevredeki platolardan farklı olarak tümsek gibi hafif eğimiyle zirvesinde bir göbeği andıran bu çukurluk Göbeklitepe! Bilinen insanlık tarihinin tüm gerçeklerini değiştiren, ezberleri bozan Göbeklitepe, halihazırda dinler tarihininde önemli bir yeri olan ‘Peygamberler Şehri’ diye anılan Şanlıurfa’ya dünyanın ilgisini çekmeye yardımcı oldu. Burayı bizimle keşfetmeye hazır mısınız? İşte Göbeklitepe hakkında tüm bilinmesi gerekenler!

1. Göbeklitepe, Şanlıurfa’ya 13 kilometre mesafede bulunmaktadır. İnsanlık tarihinin başlangıç noktalarından biri olan Mezopotamya’nın en kuzey ucunda olduğunu söylemek yanlış olmaz. Bu anlamda Mezopotamya’nın medeniyetlerin kuruluşuna, gelişimine şahitlik ettiğinin, insanlığın ilk yerleşik hayat örneklerinden biri olduğunun kanıtıdır.

insanlik-tarihinin-en-eski-ibadet-merkezi-gobeklitepe.jpg


2. Göbeklitepe, yaşı aşağı yukarı M.Ö. 9000’leri bulan bir kalıntılar topluluğudur. Elips ya da spiral biçiminde yerleştirilmiş alçak duvarların ortasında T şeklinde ikiz dikilitaşlardan oluşmaktadır. Yapılışlarından yaklaşık bin yıl sonra, henüz bilinmeyen bir sebeple üzerleri toprakla örtülmüştür. Günümüze kadar bu yapılardan 6 tanesi kazılar sonucu gün yüzüne çıkmıştır. 

t-seklinde-ikiz-dikilitas.jpg


3. İnşası Milattan önce 10000 yılına uzanan Göbeklitepe tarihteki en eski ve en büyük ibadet merkezi olarak bilinmektedir.

gobeklitepe-tarihi.jpg


4. Göbeklitepe İngiltere'de bulunan Stonehenge'den 7000, Mısır piramitlerinden ise 7500 yıl daha eski bir tapınaktır.

stonehenge-003.jpg


5. Göbeklitepe’de yapılan arkeolojik kazılarda rastlanan sonuçlara göre en çok karşımıza çıkan figürlerden birisi de yılan figürüdür. Yılan figürünün evrensel olarak tanrısal enerjiyi, kadın erkek cinselliğini ve doğaüstü güçleri temsil ettiği bilinmektedir. Yunan mitolojisinde de tıp ve şifa tanrısı olan yılan, aynı zamanda zehrinden dolayı halüsinasyonlarla ve ölümcül ilaçlarla da bağdaştırılıyor.

gobeklitepe’de-yapilan-arkeolojik-kazilar.jpg


6. Göbeklitepe’de bulunan dikilitaşlarda rastlanan diğer sembollerden en dikkat çekenleri ise turna figürü ve elmas şeklindeki soyut figürdür. Bir tür su kuşu olan turna mısır kaynaklarında yazının icatçısı olan Toth’u sembolize etmektedir. Bunun yanı sıra turna, tarihte birçok şeyi ve kişiyi de temsil etmiştir. Örneğin zerdüştlükte Hürmüz, Roma mitolojisinde Apollon, Yunan mitolojisinde Hermes ve Hristiyanlıkta Enok, turna kuşuyla sembolize edilmektedir. Elmas şeklindeki soyut sembolden bahsetmek gerekirse bu figür kızılderililerdeki büyücü doktorların sembolüyle oldukça benzerlik göstermektedir. 

gobeklitepe’de-bulunan-dikilitaslar.jpg


7. Şimdiye kadar Göbeklitepe’de yapılan çalışmalarda ateş, ocak veya tarım hayvancılık yapıldığına dair bir ize rastlanmadı. Bu da gösteriyor ki bu bölgede bir toplum uzun süre bu bölgede yaşamadı. Avcı ve toplayıcı olarak yaşam sürüldüğü düşünülen bu bölgede hiçbir bitki ve hayvanın evcilleştirildiği de gözlemlenemedi. 

avci-ve-toplayici.jpg


8. Göbeklitepe’deki mağara duvarlarında avcılığı temsil eden resimlerden ziyade burada hayvan figürleri tek ve kabartma olarak işlenmiştir. Bu yüzden burası sanatsal açıdan farklı bir anlayışı etkileyici bir biçimde yansıtmaktadır. Bazı arkeologlara göre bu hayvan figürleri tapınağı ziyaret eden farklı kabileleri sembolize ediyor.

gobeklitepe’deki-magara-duvarlari.jpg


9. Göbeklitepe’de yapılan araştırmalar sonucu önemli bir kültür bitkisi olan ve yüzlerce genetik varyasyonu bulunan buğdayın ilk olarak burada yetiştiği ortaya çıkarıldı. 

gobeklitepe’de-yapilan-arastirmalar.jpg


10. Şanlıurfa Göbeklitepe’de araştırmalarını sürdüren arkeologlar boyları 3 ile 6 metre arasında değişen T biçimindeki sütunların insan figürlerini temsil ettiğini düşünüyorlar. Sütunlar üzerine yansıtılan diğer figürlerden farklı olarak aşağı doğru iner şekilde tasvir edilen 3 boyutlu aslan kabartması dikkat çekiyor. Bu ve diğer aslan figürleri Neolitik dönemde aslanların Anadolu'da yaşamış olma ihtimalini güçlendiriyor.

sanliurfa-gobeklitepe.jpg


11. Tanrı kavramı da insanlık tarihine Sümer ve Mısır medeniyetleriyle giriş yapmış olsa da Göbeklitepe’de yapıların şeklinden ve dikilitaşlardaki kabartma ve oymalardan, burada da bir nevi inançsal hiyerarşinin, belki de tanrı ve insan ayrımının olabileceği düşünülüyor.

gobeklitepe-gizemi.jpg


12. Göbeklitepe’de araştırma yapan arkeologlar tapınak kalıntılarındaki  zeminlerinin özellikle sıvıyı geçirmeyecek şekilde yapıldığına dikkat çekiyor. Buradan, törenleri ne olduğu şu an kesinleşmese de bir sıvı (kan, su, alkol v.b.) eşliğinde gerçekleştirdikleri fikri oluşuyor.

gobeklitepe-torenleri.jpg


13. Göbeklitepe,  "göçebe toplulukların tarımı öğrenerek yerleşik hayata geçtiği" tezini de çürütüyor. Göbeklitepe'de kazı başkanlığını yürüten Prof. Dr. Klaus Schmidt'e göre avcı ve toplayıcı toplulukların Göbeklitepe gibi dini merkezlerde sürekli olarak bir araya gelmelerinin sonucunda yerleşik hayata geçilmiştir. Yani tarım yerleşik hayatı getirmemiş, dini mabetlerin etrafında kalma arzusu sonucunda yerleşik hayat tarımı getirmiştir.

prof.-dr. klaus-schmidt.jpg


14. Göbeklitepe 2011 yılında UNESCO tarafından Dünya Miras Geçici Listesi'ne alınmıştır.

dunya-miras-gecici-listesi.jpg

Önerilen İçerik; Tarihi Değiştiren Kazı Çalışması: Göbeklitepe

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum